14 Şubat 2012 Salı

Havuz için bir kere durun ve düşünün!

5 yıl önce artık yazları kuzu anneanneyle, biz İstanbul’da hasretine daha fazla dayanamayarak bir karar aldık. Gitmesin bizimle kalsın, biraz ofise gelir, biraz dışarı çıkarız, yaz okuluna gider, yüzmeye devam eder, yaz çabuk geçer dedik. 

Oysaki bir kez durup anneanneyle yazlığa gitmenin artılarını düşünmem gerekirdi.

Bir kere benim yapamadığım kadar çeşit taze yemekler yapılıyor, meyve çeşitlerinin hepsini köy pazarında tadıyor, her gün taze balık pişiyor, güneşten yararlanıyor, hiçbir şeye değişilmez deniz suyunun şifası ile büyüyor, serpiliyor. 

Evet hasret kötü, yaz boyunca ayrı kalmak, hafta sonları büyük bir mutlulukla yanına koşup sonra Pazar akşamı onu da kendimi de mahveden o ayrılık sahnesini göz yaşları ile yaşamak zor. Bununla beraber yanımızda olsun diye onu temiz havadan, güneşten, taze yiyeceklerden, denizden mahrum etmek te doğru değil. 

Bunu ne zaman mı anladım? İstemeden acı bir tecrübe yaşayarak…

Araştırmalarım sonucu yüzme okulunun en doğrusu olacağına karar verdim, iyi bir spor kulübünün havuzu olur ise uzun yıllar devam eder, takıma girer, profesyonel olarak yüzme ile ilgilenir, ergenlik dönemindeki bazı zorlukları spor bilinci ve takım ruhu ile daha kolay aşarız şeklinde bir de vizyon çizdim.

Sonra alışverişimizi yaptık, gittik havuzu gördük. Ertesi sabah derse gittik, anne babaları içeri almıyorlar, kapıda bekliyorsunuz. Daha küçük olduğu için bu ilk karşılama hoşuma gitmedi, sordum bazı aileler yüzme sırasında çocuğa çok müdahale ediyorlar, çocukların öz güveni zedeleniyor açıklaması ile beklemeye karar verdim. 

Cumartesi sabahı ilk dersimize gittik, sonra Pazar sabahı ikinci dersimize gittik. Sonra Pazar akşamı aniden bir karın ağrısı ve 39 a çıkan ateşle ne olduğunu anlayamadan doktorumuzla 3-4 saat telefonda sabaha karşı olmasını bekledik. Gece boyunca telefonda bize yardım eden doktorumuz ağrı kesildiği ve ateş düştüğü halde çocuk böbrek hastalıkları konusunda uzman olduğundan, hatta kendi adı ile Amerika’da onaylı bir yöntemin de sahibi olduğundan durumun önemini bize anlattı ve bu kısa iyileşmenin aldatıcı bir düzelme olabileceğini riske girmeden hemen hastaneye geçmemizi istedi. Amerikan Hastanesi’nin aciline vardığımızda yapılan bir sürü testin sonucu olarak havuz mikrobuna bağlı Pyelonefrit tanısı kondu.

Pyelonefrit bir tür böbrek enfeksiyonu ve zamanında teşhis ve tedavi edilmez ise böbrekte reflüye neden oluyor. Reflünün ilerlemesi ise böbrekte işlev kaybına kadar yol açabiliyor.   

Sonuç; 5 günlük şok iğne tedavisi, yaz süresince sintigrafiler ,sondalı filmler, 6 ay antibiyotik tedavisi ve 5 yıl havuz yasağı. Tabi bütün bu işlemler sırasında çektiği acı ve ağrı…

O günden sonra doktorumuzu bir kez daha çok sevdim ve güvendim. Reflüye dönüşmeden enfeksiyonu durdurduk. Kalıcı bir hasar bırakmadı. Ama geçirdiğimiz en zor yazdı.

Kulüp yetkilileri ile konuyu görüştüğümde havuzda herhangi bir mikrop bulunmadığını ifade ederek yeni yapılmış su analizlerini gösterdiler. Bizimle aynı dönemde havuza giden birkaç çocuğun göz ve kulak enfeksiyonu olduğu bilgisini aldım. 

Tabi söz konusu havuzun suyu temizlendiğinden ve değiştiğinden , uzun süre konuyu takip edip, yetkililer ile görüştükten ve pek çok yere haber verdikten sonra sadece ilaçlarımızı kullanıp bir daha havuza girmemeye karar vererek konuyu kapatmak zorunda kaldık.

Annelere tavsiyelerim ;

Yüzme kurslarının havuzlarından sıklıkla su örneği alıp bu konuda hizmet veren laboratuarlara analiz yaptırın.

Özellikle otel tatillerinde havuz yerine denizi tercih edin, kalabalık yaz dönemlerinde otel havuzlarından geçebilen mikropların sayısı ve türü inanılmaz derecede fazla.

Tatil yapacağınız otellerin deniz yakın olmasına önem verin.

Anneanne ve babaannelerin yanı her zaman güvenli unutmayın.

Sevgiyle kalın…

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı