16 Haziran 2012 Cumartesi

Yıldızlara doğru sesleniyorum... Babalar Gününüz Kutlu Olsun

8 yorum
Benim iki babam vardı, bugün ikisi de yok. Önce kendi babamı tanıdım, öğrendim, keşfettim. Bebekken, çocukken, öğrenciyken, oyun oynarken, ağlarken, gülerken, büyürken, okurken, üzülürken, mezun olurken, severken, evlenirken, anne olurken, çalışırken, üretirken....
1996 yılıydı ikinci babamı tanıdım, çok bilge bir insandı. Sevgili eşimin babasıydı benim de babam oldu. Hep kitap okurken hatırlarım nur yüzünü. Hatıralarımda hep kalacak bir sözü vardı. Ne zaman Nasılsınız baba? diye sorsam "Siz iyiyseniz biz iyiyiz evladım" derdi.
İçimde güzel bir duygu var oğlum iki dedesini de tanıdı ve onlar için dua ediyor.
8 yıl baba dedim ve sonra her zaman onun için dua ettim. Nur için de yatsın.
Sonra aradan yine 8 yıl geçti benim babam da uçup gitti. Şimdi onlar uzaklardalar.
İnsan babasını kaybedince bunun nasıl doldurulamaz bir boşluk olduğunu anlıyor.
Benim iki babam vardı şimdi onlar için dua ediyorum ve yıldızlara doğru sesleniyorum...
Babalar Gününüz Kutlu Olsun

Şimdi oğlumu izliyorum babasıyla, sevgili eşimle olan paylaşımını ve diliyorum hayat bize hep güzel yüzünü göstersin, benim evladım gibi tüm evlatlar baba sevgisini yaşasın, paylaşsın.

Sevgili eşimin Babalar Gününü Kutluyorum. Oğlumun babasıyla olan mutlu gününü kutluyorum.

Baba olmak bir değer, bir iz, bir yön. Baba olmak bir düş, bir güç, bir mutluluk. Baba olmak tarifsiz bir güzellik.

Tüm babaların ve baba olmak isteyenlerin Babalar Günü Kutlu Olsun...

31 Mayıs 2012 Perşembe

Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak

1 yorum
Deyimlerin hikayeleri serimiz devam ediyor...

Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak deyimi; daha fazla kazanacağını, daha iyisini elde edeceğini umarken, elindekinden olmak anlamına geliyor. Peki nereden günümüze kadar gelmiş bu deyim ?

İşte hikayesi ;
Dimyat Mısır'da , Süveyş Kanalı ağzında ve Portsait yakınlarında bir iskeledir. Eskiden Mısır'ın meşhur pirinçleri, ince hasırdan örülmüş torbalar içinde buradan Türkiye'ye gelirdi.
Dimyat'a pirinç almaya giden bir Türk tüccarının bindiği gemi Akdeniz'de Arap korsanları tarafından soyulmuş ve adamcağızın kemerindeki tüm altınları almışlar.
Bin bir güçlükle Türkiye'ye dönen pirinç tüccarı o yıl iflas etmiş. İstanbul'dan kalkmış memleketi olan Karaman'a gitmiş.O sene tarlasının mahsulu buğdayları da bulgur tüccarlarına sattığından, kendi ev halkı kışın bulgursuz kalmışlar. İşte Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak sözünün aslı buradan gelmektedir.

Bebeğiniz iyi büyüsün, iyi yaşasın

14 yorum

Geçtiğimiz günlerde SMA’nın davetlisi olarak Ender Saraç’la harika bir sohbet gerçekleştirdik ve inanılmaz sağlıklı bir öğle yemeği eşliğinde çok önemli konular konuştuk. Ender Saraç’ı dinlerken oğlumu büyütürken beslenme konusunda pek çok şeyi doğru yaptığımı duymak beni bir anne olarak hem çok mutlu etti hem de gururlandırdı. Tabi ki benim de zihnimde bir türlü çözüm getiremediğim bir çikolata problemi vardı. Neyse ki Ender Bey’in sağlıklı çikolatalarını tadınca bu konuya da kısa zamanda bir çözüm getirebileceğimi fark ederek rahatladım. Her ne kadar gizli tarifi bizimle paylaşmasalar da içindekilerden ne olduğunu tespit ettik diyebilirim. Ne de olsa Anneyiz!
Ender Saraç ile sohbetimizde benim dikkatimi çeken ve sizlerle paylaşmak istediğim konular ;
Günümüzde maalesef annelerin sütü yetersiz ve gün geçtikçe de bu sorun artıyor. Anneler beslenme şekilleri, stres altında olmaları nedeni ile ve tabi beraberindeki pek çok etken ile süt miktarı azalıyor. Anne sütünün olmadığı veya yetersiz olduğu durumda 0-2 yaş bebeklere şekerli mamalar verilmesi durumunda ileriki yaşlarda büyüyen çocuğa şifalı yiyecekler yedirmek mümkün olmuyor. Bunun nedeni bebeğin gelişim aşamasında şekerle tanışan dildeki reseptörlerin tatlıyı geliştirmesi ve diğer tatları reddetmesi.

Ayrıca 0-2 yaş dönemi bebeklerin yağ hücrelerinin de sayısının belirlendiği dönem olduğundan bu dönemde bebeğe ve çocuğa beyaz un, beyaz şeker, şekerli ek gıda, kızartılmış yiyecekler kesinlikle vermemek gerekiyor. Dr. Ender Saraç bu noktada çok etkili bir tanımlama kullandı. “Bunu yapan anneler çocuklarına hainlik yapıyor demektir.” dedi. 





Bu sözleri duymak yada okumak eminim tüm annelerin ve anne adaylarının kendilerini bir kez sorgulamalarına neden olacaktır. Ben kendi adıma bu sorgulamayı yaptım. Oğlum 10 yaşında beyaz un ve beyaz şekeri kullanmadık diyebilirim, hiç fast food zincirlerini ziyaret etmedik, dil reseptörleri bu tatları tanımadı. Asitli içecek denemedik, taze meyve suları, süt, ayran ve kefir içtik. Evimizde kızartma yapılmıyor, balık buharlı pişirici de pişiyor. Tek tüketimimiz çikolata ve bu konuda da sağlıklı çikolatayı bulmak adına araştırmalarım kesintisiz devam etmekte.


Ender Bey ayrıca şu konulara da dikkat çekti;


Anne sütünün içerisinde WHEY protein yer almaktadır. WHEY protein sütün içindeki en kaliteli proteindir. Bebeğin zeka, beyin ve sinir gelişimi için çok önemlidir. (Not : SMA’nın WHEY protein ağrılıklı formülü 1961 yılında üretilmiştir. İlk kez %65 oarana kadar WHEY protein SMA da yer almaktadır.)



Mamaya şeker karıştırılması glisemik indeksi yükseltir. (Not : SMA şeker ve tatlandırıcı içermemektedir.)


Ben anne sütünü ve emzirmeyi her zaman destekledim ve desteklemeye de devam edeceğim. 12 ay emzirmiş olan bir anne olarak “Bebekler için en iyisi anne sütüdür!” diyorum ve en çok sevindiğim konu da bunu sadece ben söylemiyorum SMA’da aynı sloganla 30 yıl sonra Türkiye’ye tekrar geldi. 


Bu yazımda işte bu nedenle size SMA’dan bahsedeceğim. Bir mama markası olarak SMA anne sütünü ve emzirmeyi destekliyor, savunuyor daha da ötesi anlatıyor, bilinçlendiriyor. Anne sütünün olmadığı veya yetersiz kaldığı durumlar için de SMA devreye giriyor. Ve farkını anlatıyor. Evet ben SMA ile büyüyen bebeklerden biriyim, 38 yıl önce SMA Türkiye’de iken annem de sütün yetersiz kaldığı noktada bana SMA vermiş. Daveti duyduğumda bir bebekten bir anneye yolculuğumda yollarımız tekrar kesişti diye düşündüm ve duygulandım.


Tekrar üzerini çizmek istiyorum bu konuyu desteklememdeki en önemli sebebim SMA’nın anne sütünü desteklemesi ve bilinçlendirme projelerinde aktif olarak rol oynaması. Ve yukarıda  bahsettiğim farklılıkları. İşte SMA tarafından yapılan bilimsel açıklamalar.


Bunları biliyor muydunuz?

  • Anne sütü mucizedir. Çünkü anne sütünün içinde litrede ortalama 11 g protein bulunur1. Bu rakam inek sütünde litrede 33 g’dır1,2. Protein miktarının yüksek olması gelişmekte olan bebeklerin böbreklerindeki yükü arttırır3,4. Dolayısıyla anne sütü protein miktarıyla bebeğinizin gelişimi için en uygun besindir.
  • Anne sütü mucizedir. Çünkü anne sütünün içinde kaliteli proteinin adı olan “whey” proteini yer almaktadır. Kaliteli protein “whey”; bebeğin kendisinin sentezleyemediği elzem aminoasitleri içerir. Bu aminoasitlerin biyolojik faydaları yüksektir ve emilimleri kolaydır. Anne sütünde bulunan proteindeki whey oranı %50-80% arasında değişir1. Dolayısıyla anne sütü protein kalitesiyle bebeğinizin gelişimi için en uygun besindir.
  • Anne sütü mucizedir. Anne sütü baskın whey proteini alfa-laktalbumin içerir. Anne sütünün litresinde 2,4 g yer alan alfa-laktalbumin bebeğinizin açlık, ruh hali, uyku düzenini etkileyen hormonların üretimine öncülük yapar1,2,5,6,7. Dolayısıyla anne sütü protein miktarıyla bebeğinizin gelişimi için en uygun besindir.
  • Bebek sütleri anne sütünü taklit etmek için üretilmiştir. İlk olarak Dr. Gerstenberger 1910 yılında anne sütünün besinsel içeriğine yakın bir bebek sütü için çalışmalara başlamıştır8.
  • İlk 6 ayda büyüme persentillerinin üzerinde olan ya da boya göre fazla kilo alan bebekler ileride aşırı kilo ve obezite riskiyle karşı karşıya kalabilirler. Anne sütü bebeğinizin gelişimi için en uygun kilo alımını sağlar9.
  • SMA dünyada ilk olarak 1915 yılında üretildi. SMA 1957 yılından itibaren ülkemizdeki bebeklerin gelişimi için çalışıyor8.
  • SMA ilk whey protein ağırlıklı formülü 1961 yılında üretti. SMA ürünlerinin formülü bugün de 0-3 yaş arasındaki bebeklerin tüm besin ihtiyaçlarını karşılamak için uluslararası besin otoritelerinin önerdiği besin öğeleri içerir8.
  • SMA devam sütü ideal büyüme için gerekli amino asitleri yani proteini yeterli derecede ve kalitede içerir8.
  • SMA’nın açılımı İngilizce’deki “Simulated Milk Adaptation” ifadesinin baş harfleridir8.
  • Tat hissini belirleyen temel içerik karbonhidrattır. Anne sütünde bulunan temel karbonhidrat laktozdur. Bu nedenle de anne sütünde belirgin bir tat bulunmaz. Bu sebeple, anne sütüyle beraber alınan bebek sütünün nişasta içermesi durumunda, bebeğin anne sütünü daha tatsız bulma ve bir süre sonra anne sütünü bırakma ihtimali ne yazık ki artmaktadır. SMA’da bulunan karbonhidrat 100% laktoz’dur, SMA nişasta içermez8.

Referanslar
Jackson JG, Janszen DB, Lönnerdal B, Lien EL, Pramuk KP, Kuhlman CF. A multinational study of ɑ-lactalbumin concentrations in human milk. J Nutr Biochem. 2004;15:517-521.
Heine WE, Klein PD, Reeds PJ. The importance of ɑ-lactalbumin in infant nutrition. J Nutr. 1991;121:277-283.
Ziegler EE, Fomon SJ. Fluid intake, renal solute load, and water balance in infancy. J Pediatr. 1971;78(4):561-568.
Ziegler EE, Fomon SJ. Potential renal solute load of infant formulas. J Nutr. 1989;119:1785-1788.
Heine WE. The significance of tryptophan in infant nutrition. In: Huether G, Kochen W, Simat TJ, Steinhart H, eds. Tryptophan, Serotonin, and Melatonin: Basic Aspects and Applications. New York, NY: Kluwer Academic/Plenum Publishers; 1999:705-710. Advances in Experimental Medicine and Biology; vol 467.
Yogman MW, Zeisel SH, Roberts C. Assessing effects of serotonin precursors on newborn behavior. J Psychiatr Res. 1982-1983;17(2):123-133.
Sturman JA. Taurine in development. J Nutr. 1988;118:1169-1176.
Data on file, Pfizer Nutrition
Trabulsi J, Capeding R, Lebumfacil J, Ramanujam K, Feng P, McSweeney S, Harris B, and DeRusso P. Effect of an ɑ-lactalbumin-enriched infant formula with lower protein on growth. Eur J Clin Nutr. 2011;65,167-174

Gelecek dönemlerde bu konuyu iyice araştırmak, detaylara hakim olmak ve çevremde
devam sütü kullanan anneleri ve anne adaylarını bu konuda bilinçlendirmek istiyorum.
Şeker ve tatlandırıcı içeren formüllerin kullanılmaması ve bebeklerin büyüme ve
gelişimleri için gerekli protein ve  aminoasitleri anne sütünün olmadığı veya yetersiz
olduğu durumlarda en uygun devam sütünden almaları adına yapılan çalışmaları
paylaşma ve duyurma aşamasında katkı sağlamak ideal büyümeye destek olmak bir
anne olarak mutluluk verici.

Hepimiz için ;

“BEBEĞİNİZ İYİ BÜYÜSÜN, İYİ YAŞASIN”



21 Mayıs 2012 Pazartesi

Ayşe Tolga ile Bütünsel Anne ve Bebek Bakımı

1 yorum

Yazılarımdan birinde size Doğal Terapiler Akademisi’nden bahsetmiştim. İşte güneşli bir cumartesi gününde çok sevdiğim arkadaşlarım ve kardeşim ile birlikte Reşitpaşa’ya doğru yola çıktık Bütünsel Anne ve Bebek Bakımı ile Doğal Terapiler Akademisi’ni kendimiz deneyimleyelim dedik.


Doğal Terapiler Akademisi’ne vardığımızda Ayşe Tolga bizi hazırlanmış heyecan ile bekliyordu. Workshop masasının üzerinde çeşit çeşit bitkisel yağlar ve aromaterapi ürünleri dizilmişti. Harika bir limon tütsüsü ve bitki çayı kokusu eşliğinde başladık Ayşe’yi dinlemeye. O kadar çok not almışım ki, okudukça daha çok şey öğrendim. Şimdi sizler ile aldığım notlardan önemli ayrıntıları paylaşmak istiyorum.


Batı tıbbı rahatsızlığa yönelik çalışıyor, bütünsel yaklaşımda hastalık kişiye özeldir anlayışı hakim ve her ağrının nedeni farklıdır, standart tedavi edilemez deniyor. Bütünsel yaklaşımda hastalığın veya ağrının sebebinin izi sürülüyor.


Bütünsel yaklaşımda bebek ve anne bakımında da bu felsefe ile ilerleniyor. Her çocuğa özel yaklaşmak gerekiyor.


Aromaterapinin ilk izlerine M.Ö 5000 yıllarında Mısır Firavun mezarlarında rastlanıyor. Mumya kalıntılarında sedir ve selvi ağaçlarının reçinelerinin kullanıldığı görülüyor.


1300 lü yıllarda İbni Sina’nın damıtmayı keşfetmesi ve gül yağını damıtması ile aromaterapi tekrar tarihteki yerini alıyor.


Bir Fransız kimyager deney sırasında yanlışlıkla elini yakınca elini lavanta yağının içine sokuyor ve böylelikle lavanta yağının iyileştirici etkisini keşfetmiş oluyor.



Aromaterapi bitkilerin bölümlerinin (yaprak,kök,tohum,kabuk) yağlarının farklı dozajlarda ve farklı alanlarda kullanılmasıdır.


Aromaterapide çözelti miktarları çok önemli. Damla ile çalışılıyor ve seyretmeden kullanmıyoruz. Taşıyıcı veya baz yağ ile inceltmek ve seyretmek gerekiyor.


Aromaterapide çok önemli bir ayrıntı aldığımız ürünlerin üzerinde mutlaka botanik ismi olan Latince isim yer almalıdır. Ayrıca ürünün menşeine ve son kullanma tarihine bakmamız da çok önemli.


Aromaterapi ürünleri kuru, soğuk ve ışık görmeyen ortamlarda ve amber rengi şişelerde saklanıyor.


Ayşe Tolga doğal terapiler konusundaki derin bilgisi ve yönettiği markasının yanında çok iyi bir anne. Bizi çok önemli bir konuda da bilgilendirdi. Hamilelik sırasında kullanılabilecek bitkisel ürünler ve kullanılmaması gereken bitkisel ürünler neler konusunda da bilgi sahibi olduk.
Hamilelik sırasında hepimizin başına gelmiştir. Çeşitli sıkıntılarımıza çare bulmak ve öneride bulunmak için çok kişi bitkisel ürünleri, aromaterapi ürünlerini kullanmanızı önermiştir. Tabii bu önerileri uygulamadan önce mutlaka bir uzmana danışmak çok çok önemli. Bazı bitkilerin farklı yan etkileri olduğundan doktorumuzla görüşmeden  aromaterapi yağlarını kullanmamamız gerekiyor. Bakın bu yağlar hangileri ;
Hamilelik sırasında kullanılmaması gereken aromaterapi yağları ;
Fesleğen, Tarçın, Sedir Ağacı, Misk Adaçayı, Ardıç, Karanfil, Servi (5.aydan itibaren kullanılabilir),Mür, Biberiye, Kekik, Tatlı  Mercanköşk, Limonotu, Yasemin (Kasılmaları arttırıcı etkisi var bu nedenle sadece doğum sırasında kullanılabilir) ve Rezene


O gün Ayşe ile workshop çalışmasına giderken inanılmaz bir migren ağrısı beni perişan ediyordu. Hatta gitmek ile gitmemek arasında kaldım, bununla beraber kız kardeşime söz verdiğim için geçte olsa ilacımı aldım ve yola çıktık. İyi ki gitmişim lavanta, limon yağı, roma papatyası derken baş ağrısına iyi geldiği söylenen tüm yağları koklaya koklaya migrenden eser kalmadı.


Ayşe anlatamaya biz ilgiyle not almaya devam ediyoruz. 


Şimdi sırada hamilelik, doğum ve loğusalık sırasında kullanılabilecek aromatik yağlar var.


Hamilelik, doğum ve loğusalık sırasında kullanılabilecek aromatik yağlar;


Bergamot ; Ağrıkesici, canlandırıcı, hamilelikte özellikle sistit banyolarında kullanılmasının faydası var.
Roma Papatyası ; Yatıştırıcı, sakinleştirici, kas gevşetici, gerginlik ve baş ağrısı giderici. Ayrıca çocuklarımıza hazırlayacağımız yara merhemlerinde kullanabiliriz.
Okaliptus ; Üst solunum yolu ve viral enfeksiyonlara çözüm aynı zamanda antiseptik. Kaynar su dolu kaba 5 damla damlatarak solunması faydalı. Ayrıca kalorifer peteklerine konulabilir.
Günlük ; Ani mod değişimlerine iyi geliyor.
Greyfurt ; Su atıcı, ödem giderici. Ayrıca canlandırıcı ve tazeleyici. Detoks etkisi de var.
Lavanta ; Çocukta, bebekte, hamilelikte yatıştırıcı, sakinleştirici etkisi var. Ayrıca yara ve pişik iyileştirici. Konak tedavisi ve göbek bakımında kullanılabilir. Yara , uçuk, yanık, sivilce ve su toplamasına iyi geliyor.
Limon Yağı ; Depresyon, isteksizlik, konsantrasyon bozukluğunu gidermek ve hafıza güçlendirmek için kullanılıyor. Hamilelikte sabah bulantılarında rahatlatıcı olarak ve toplantı, sınav, önemli görüşmeler öncesinde kullanılabilir.
Mandalina ; Antiseptik ve tonik özelliği var. Rahatlatıcı ve gevşetici.
Neroli (Portakal Çiçeği); Yoğun parfümlü ve nadir bulunan bu nedenle de pahalı bir yağ. Uyku problemlerinde etkili. Antidepresan, sedatif, spazm çözücü, iltihap giderici ve çatlaklara iyi geliyor.
Paçuli ; Bir cins ağaç kabuğu ve Madagaskar ‘da yetişiyor. Hamilelikte sinirsel sakinleştirici , kötü duyguları ve negatifliği uzaklaştırıyor.
Acı Portakal ; Antiseptik, sakinleştirici, tazeleyici
Gül Ağacı ; Rahatlatıcı, zihinsel sakinleştirici, yatıştırıcı ayrıca kaşıntılara iyi geliyor.
Sandal Ağacı ;Hindistan’da meditasyon sırasında kişiyi dengede tutmak için kullanılıyor.Realiteden kopuk, gerçekten uzak kişilerde yararlı olduğu ifade ediliyor. Akne kurutucu özelliği var, çiban, herpes ve yaralarda da kullanılıyor.
Tea Tree (Çay Ağacı); Hint defnesi de deniliyor. Mikrop öldürücü, dezenfekte edici, antifungal.
Ylang Ylang ; Antiseptik ve antidepresan. Hamilelikte son dönemlerde çıkan tansiyon probleminde, kısırlıkta ve antiseptik olarak kullanılıyor.


Tüm bu bitkileri, arometapi yağlarının özelliklerini Ayşe’den dinledikten sonra kısa bir çay arası verdik. Bu sırada kendi toniğimizi ve seçtiğimiz yağımızı hazırlayacağımız masamız hazırlandı.


Ayşe Tolga diyor ki “Yiyemeyeceğin hiçbir şeyi cildine sürme! “ .


Biz çaylarımızı içerken Ayşe anlatamaya ve biraz sonra yapacağımız çalışma için bize formüller vermeye devam ediyor. İşte annelerin en çok ihtiyacı olan yağlardan birinin formülü geliyor.
Bebeğinizde gaz problemi var ise tatlı bebeğinize masaj yapacağınız ve gaz sancısına etkili yağ ;
20 ml kayısı çekirdeği yağı
20 ml tatlı badem yağı
5 ml jojoba yağı
5 ml tatlı buğday özü yağı
10 damla tatlı rezene yağı
10 damla Roma papatyası yağı
İşte yağımız hazır.
Biz bu harika bilgilerden ve formüllerden sonra geçtik masanın başına önce kendi cilt toniğimizi yaptık. Sonrasında da istediğimiz bir aromaterapi yağını. Ben cilt problemlerinde etkili çok amaçlı yağ yaptım. Evde halen kullanmaya devam ediyoruz. Faydasını gördük mü? Evet kesinlikle çok etkili.


Ayşe Tolga bir de kitap önerisinde bulundu bizlere ilgilenenler için ;
The Holistic Baby Guide / Randall Neustaedter,OMD


Toniğimizi,yağımızı yaptık, torbalarımızı aldık, rahatlamış, pek çok bilgi edinmiş ve arkadaşlar ile güzel bir günü paylaşmış olarak Doğal Terapiler Akademisi’nden ayrıldık.


Unutmadan ; Annelere faydalı bir bilgi daha Arnika Yağı çocuklardaki vurma sonucu oluşan çürüklere çok iyi geliyor. Direk çürüğün üzerine uyguluyorsunuz. Ben bundan sonra deneyeceğim, doğal yolla tedavi mutlaka öğrenilmesi ve uygulanması gereken bir alan.


Dahasını merak ediyorsanız Ayşe Tolga’nın aromaterapiblogundan tüm detayları okuyabilirsiniz.


Workshop katılımı için ;
YER : DOĞAL TERAPİLER AKADEMİSİ- Mareşal Sk No 31/5 Reşitpaşa/ Sarıyer

Sevgili arkadaşım Ayşe’ye bu güzel gün ve deneyim için çok teşekkürler.

20 Mayıs 2012 Pazar

Yaşlanmaya Nivea Vital ile son

0 yorum
NIVEA geçtiğimiz günlerde bizi çok güzel bir ortamda ağırladı ve Neşe Erberk ile keyifli bir sohbet eşliğinde yaşlanmaya karşı etkili Nivea Vital serisini dinledik. Neşe Hanım 47 yaşında ve gerçekten de yaşını hiç göstermiyor. Enerjisi, pozitif iletişimi, coşku dolu anlatımı hepimizi etkiledi ve ben şahsen bir kez daha kendisine hayran oldum. 

Nivea Vital serisinin yüzü Neşe Erberk bence çok doğru bir seçim.  Neşe Hanım gerek mesleki başarıları, gerek bir anne ve girişimci olarak eğitime katkısı ve gerek aile yaşantısı ile örnek bir anne ve hayranlık duyulacak bir iş kadını.

Nivea Vital’in özelliklerini, katkılarını, kullanım şeklini Nivea yetkililerinden ve Neşe Erberk’ten dinledik bir yandan da İstanbul Boğazı’nın muhteşem manzarasına karşı bloger anneler olarak çaylarımızı keyifle yudumladık. Neşe Hanım hiç sıkılmadan her birimiz ile tek tek ilgilendi ve fotoğraf çektirdi, fotoğraflar çekilirken çok güldük…

Ben bun yazıyı yazmak için etkinlik sonunda bizlere hediye edilen Nivea Vital ürünlerini açıkçası kullanmayı ve sonucunu görmeyi bekledikten sonra yazmak istedim. 21 gün gündüz kremi, gece kremi ve göz kremini kullandım.Sonuç? Evet gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki farkı görüyorum. Kaz ayağı sorunum yoktu bununla beraber yüzümde bir ışıltı, bir toparlanma hissettim. 

Tabii ki kullanmaya devam edeceğim. Özellikle alın bölgesi ve boyun bölgesinde gözle görülür bir farklılık oluştu.

İşte Nivea Vital ürünleri ;

Nivea Vital’i kullanan ve sonucu gören biri olarak tavsiye ediyorum. Sizlere biraz daha açıklayıcı bilgi verebilmek için Nivae’nın kendi web sitesinden aldığım ürünlere ait bilgileri de aşağıda paylaşmak istedim. 


Nivea’yı zaten daha fazla anlatmaya gerek yok, hepimizin çocukluğundan bugüne mutlaka hayatına bir Nivea ürünü girmiştir. Sizde kullanın yaşlanma etkilerini daha görmeden vedalaşın derim.


NIVEA Vital serisi, 100 yıllık NIVEA cilt bakım uzmanlığı ile değerli doğal içerikleri birleştirir. İçeriğindeki Soya Özü, cildin kendi kolajen üretimini ve Hyaluronik Asit* seviyesini artırmaya yardımcı olur.
NIVEA bilim adamları bu bilgi birikimini olgun ciltlerin artan ihtiyaçlarını karşılamak için kullanıp, bu gelişmiş yaşlanma karşıtı kremi üretti.
*in vitro
VITAL YAŞLANMA KARŞITI GÜNDÜZ KREMİ NASIL ETKI EDER?
Doğal Soya özüyle olgun ciltlerdeki belirgin yaşlanma işaretlerini azaltır.
• Çizgi ve kırışıkları azaltır
• Cildi gözle görülür şekilde sıkılaştırır
• Güneş Koruma Faktörü 12 ile UVA/UVB ışınlarından korur
• Yaşlılık lekelerini önlemeye yardım eder
• Ciltteki ton farklılıklarını giderir
• Cildi yoğun bir şekilde besler gün boyu rahatlık sağlar
NASIL UYGULUYORUZ?
Kremi, her gün temiz yüz,boyun ve dekolte bölgesine, yukarı doğru dairesel hareketlerle nazikçe masaj yaparak uygulayın, göz çevresinden sakının.

VITAL YAŞLANMA KARŞITI GECE KREMİ NASIL ETKI EDER?

Doğal Soya özüyle olgun ciltlerdeki belirgin yaşlanma işaretlerini gece boyunca azaltır
• Cildin doğal yenilenme sürecini gece boyunca destekler
• Çizgi ve kırışıkları azaltır
• Cildi gözle görülür şekilde sıkılaştırır
• Sabahları dinlenmiş bir görünüm sağlar
• Cildi yeniler ve yoğun bir şekilde besler
NASIL UYGULUYORUZ?
Kremi, her gece temiz yüz,boyun ve dekolte bölgesine, yukarı doğru dairesel hareketlerle nazikçe masaj yaparak uygulayın, göz çevresinden sakının.

VITAL YAŞLANMA KARŞITI GÖZ KREMİ NASIL ETKI EDER?

Doğal Soya özüyle olgun ciltlerde göz çevresindeki belirgin yaşlanma işaretlerini azaltır
• Göz çevresindeki çizgi ve kırışıkları azaltır
• Cildi gözle görülür şekilde sıkılaştırır
• Daha taze ve daha ışıltılı bir görünüm sağlar
NASIL UYGULUYORUZ?
Az miktarda kremi temizlenmiş göz çevrenize parmak uçlarınızla nazikçe masaj yaparak uygulayın.

19 Mayıs 2012 Cumartesi

Guru'lar ile alışverişte bir ilk Gurunzi

1 yorum

Gurunzi ile ilk tanışmam sevgili arkadaşım Ayşe Kucuroğlu aracılığı ile oldu, daha sonra beni ofisimde ziyaret ettiler ve gerek yaklaşımları gerek profesyonellikleri ile tüm Gurunzi ekibi ve sistemi beğenimi kazandı.

Takip eden günlerde Bebek Happily Ever After’da blogger arkadaşlarım ile birlikte Gurunzi’nin misafiri olduk ve keyifli bir sabah kahvaltısında Can Bey’den Gurunzi’yi dinledik. Can Elbeyli Gurunzi’nin ortaklarından ve benim de Gurunzi ile olan projemi yöneten kişi. Blogger olarak toplantıya katılmamın yanı sıra Türkiye ve Yunanistan temsilcisi olduğum Petunia Pickle Bottom’lar Anneler Günü’nden bu yana Gurunzi vitrininde ve Ayşe Kucuroğlu önerisi ile satışta, kaçırdık diye üzülmeyin daha 6 ay Gurunzi’deyiz.

Gurular ile alışveriş konseptini Amerika’da birkaç sitede görmüştüm. Açıkçası bir aslan burcu olarak bir konuda Guru tavsiyesi olan bir ürün her zaman ilgimi çekmiştir. Gurunzi gurularını doğru seçmiş ve doğru ürünler ile ilerliyor. Yaratılan en büyük fark guruların önerdikleri ürünleri kendilerinin mutlaka kullanıyor ve faydalarını bizzat yaşıyor olmaları. Daha da ötesi gurular önerdikleri ürünleri gerçekten sahipleniyor ve etkiyi arttırabilmek adına fark yaratacak yeniliklere de imza atıyorlar.

Benim fark yaratan gurum Ayşe Kucuroğlu Petunia’yı tanıtan çok güzel kısa bir video hazırlamış, ben çok beğendim ve burada da sizlerle paylaşmak istedim.



Hiçbir ürün Gurunzi’de öylesine seçilmiyor ve tabi ki her başvuran marka ve ürün de Gurunzi vitrinine kabul edilmiyor. Siteyi ziyaret ettiğinizde zaten farkı ve kaliteyi hissediyorsunuz. Derin Sarıyer, Tuba Ünsal, Özgür Şef, Emir Uras, Buse Terim, Devletşah ve benim canım arkadaşım Ayşe Kucuroğlu şu anki gurular. Guruların sayısının artacağını biliyorum, bununla beraber sürpriz gurular kimler olacak merakla bekliyorumJ

Gurunzi’yi mutlaka ziyaret edin, üye olun ve gurunuzu seçin. (www.gurunzi.com) Sonra geriye sadece gurunuzun sizin için seçtiği ürünü beklemek kalıyor. Beklerken yorulmanız, araştırmanız, bulmanız gerekmiyor. Çünkü gurunuz size bizzat mail gönderiyor ve sizin için seçtiği ürünü size haber veriyor. Bu noktada size kalan ihtiyacınız ve beğeniniz doğrultusunda gurunuzun önerdiği ürünü almak. Üstelik ürününüz size ulaştığında bir sürpriz daha sizi bekliyor, paketinizin içerisinden gurunuz tarafından yazılmış ve imzalanmış bir de mektup çıkıyor. Bunlar benim görüşlerim sizinle Gurunzi’nin kendi ifadesi ile de Gurunzi’yi paylaşmak istedim. 
Aşağıda açıklamayı bulabilirsiniz.

Takip ettiğiniz bir ünlüyle alışverişe çıkmak, zevkine, fikrine ve bilgisine güvendiğiniz bir tasarımcı, mutfak üstadı ya da stil danışmanı, yani bir Guru ile yeni ürünleri keşfetmek, onların kullandıkları ve memnun oldukları eşyalardan haberdar olmak isterseniz Gurunzi sizi bekliyor. 


Gurunzi, farklı ilgi alanlarında takip ettiğiniz, tarzını beğendiğiniz, zevkine güvendiğiniz kişilerle sizi buluşturan bir alışveriş platformu. Gurunzi.com’da Stil & Dizayn, Yemek, Kişisel Bakım ve Çocuk kategorilerinde, konusunda uzman Guruların sevdiği, denediği ve sizler için seçtiği  ürünlerle tanışabilir, %50’ye varan indirimli fiyatlarla özel bir alışverişin tadını çıkarabilirsiniz.
Gurunzi’de ilgi alanlarınız doğrultusunda, sadece takip etmek istediğiniz Guruları seçerek kendi alışveriş grubunuzu oluşturabilir ve alışveriş keyfinizi kişiselleştirebilirsiniz.


Gurunzi Guruları sizin için en iyi ürünleri keşfediyor, deniyor ve öneriyor. Gurunzi bu ürünleri kampanya süresince indirimli fiyatlarla size ulaştırıyor. Hem de Guru’nuzun sizin için kaleme aldığı kullanım önerileri ve deneyimleri de ürün tanıtım sayfalarında sizleri bekliyor. Böylece hem takip ettiğiniz Guru tarafından onaylanmış ürünün içeriğinden ve kalitesinden emin oluyor, hem de Gurunzi ayrıcalığı ile fiyat avantajı elde ediyorsunuz.


Ürününüzü hemen almanız da şart değil. Kampanya bitiminden sonra ürününüz sizi Guru’nuzun koleksiyonunda orijinal fiyatı ile bir süre daha bekliyor. Size sadece karar vermek kalıyor!
Gurunzi; Gurularla Alışveriş! 

O zaman Gurunzi’den yeni gurular ve yepyeni markalara ait ürünler bekliyoruz.

Tebrikler Gurunzi…

3 Mayıs 2012 Perşembe

Ahh Fikirdenk 10 yıl önce neredeydin ?

1 yorum
10 yıl önce anne oldum, o zaman sosyal medya değil sosyal ortamlar bile yeni anneler için kapalıydı. Alışveriş yaparken soracak kimsemiz yoktu, bizim gibi yeni anne olmuş arkadaşlarımız ile fikir alışverişinde bulunur, nihayetinde de o zaman tek olan meşhur bebek mağazasının hazırlamış olduğu aylara göre alınacaklar listesini sadakat ile takip eder, sonra da aldıklarımızın bir çoğunun gereksiz olduğunu görür üzülürdük.


Ege biraz kilolu doğdu, zaten ilk aylar kışın en soğuk zamanlarına denk geldiği için dışarı sıklıkla çıkamadık, havalar güzelleştiğinde zaten Ege’de 4-5 aylık olmuştu. Tabi biz yine mağaza önerisi ile aldığımız kangurumuzu (şimdi carrier deniyorJ) hiç kullanamadan vermek zorunda kaldık.
Tabi doğadan önce aldığımız devasa pek konforlu bebek arabamızı bebeğimiz olunca kullanırken anladık ki manevra yapamıyoruz, tek hamlede kapatamıyoruz hatta kaldırımlara sığmıyor ve reyon aralarında dönmekte zorlanıyoruz. Sonra daha ufak ve daha pratik bir araba daha aldık. Onu da biraz kullandık, oğlumuz biraz büyüyüp o pusette küçük gelmeye ve kilomuzun altında kalmaya başlayınca son arabamızı almaya gittik. Bu sefer daha hafif, tek hamle ile kapanabilen, altındaki sepeti daha kullanışlı olan yeni bir araba aldık ve neyse ki o araba ile puset devrimizi tamamladık. 


Uzun uzun anlatmayacağım 3 tane de araba koltuğu değiştirdik. Evet o günlerden bugünlere tam 10 yıl geçti. 


İşim dolayısı ile annelerle çok yakınım, hatta bu sayede bu sene eşsiz dostlar yol arkadaşları edindim. Aslında ben bir çoğunun ablası sayılırım. Paylaşımları izledikçe, dinledikçe çok mutlu oluyor ve keşke 10 yıl önce de böyle ortamlar olsaydı diyorum. Hani küçük yerleşim yerlerinde aileler bir apartmanda ya da müstekil binalarda yaşarlar, çocuklar birlikte büyür, anneler birbirlerinden yardım alır. İşler imece usulü ile kolayca hallolur ya işte sosyal medya anneleri de böyle. Varsa bir annenin bir sorusu yanıtlar hazır, dostlar beklemede, sorunlar çözülüveriyor.


Ben yine işim gereği yurtdışındaki pek çok referans siteyi ve girişimi de yakından takip ediyorum. Yeni ürünleri, ürünler arası karşılaştırmaları, yorumları, tavsiyeleri okuyor ve pek çok bilgi ediniyorum. Mesela  http://www.momfinds.com ve http://www.coolmompicks.com/ benim en keyifle takip ettiğim sitelerden ikisi. Birkaç aydır neden Türkiye’de böyle bir site yok diye düşünüyorum. 


Bir de bu yıl ailemize 3 bebek bir den katılınca ve ben bu tatlı bebeklerin yengeleri olunca bir de sektörün içinde bulununca tabi telefonum durmuyor. Çok keyif alıyorum yardımcı olmaktan, biraz da araştırma yapmak gerekiyor tabi doğru ürünü doğru zamanda tavsiye etmek için. Yine ben böyle bir araştırmacı gazeteci modundayken çok güzel bir haber geldi.


Benim akıllı, girişimci, çalışkan anne arakadaşlarım tam da benim neden yok dediğim girişimi başlatmışlar. İşte karşınızda FİKİRDENK.

Anneler,babalar, babaanneler, anneanneler, dedeler kısacası bebeğe alışveriş yapmak isteyen tüm gönüllüler gözünüz aydın ! Fikirden artık işimizi çok kolaylaştırıyor. Aklımız bir fikrimiz denk diyoruz. www.fikirdenk.com  a tıklıyoruz bakın bu sayede neler yapabiliyoruz. Ben iyice inceledim ve çok sevdim. Hatta bizim bebeklerin anneleri yeğenlerime hemen gönderdimJ

İşte Fikirdenk’in kurucuları can arkadaşlarım Sena Baran ve İrem Erdilek’in anlatımı ile fikirdenk ;
Annelerin Alışveriş Rehberi olmak için yola çıkan fikirdenk.com Mayıs ayı başında açıldı. Girişimci ve aynı zamanda internet siteleri bulunan iki anne; İrem Erdilek ve Sena Baran tarafından kurulan fikirdenk.com alanında bir ilk olma özelliği taşıyor.

Anneler ve özellikle yeni anne olacakların bebekleri için yapacakları alışverişlerde ilk uğrak noktası olmayı hedefleyen fikirdenk.com annelerin araştırmacı yönünü dikkate alarak kurulan bir site.

Anne adayları ve annelerin alacakları her ürünü titizlikle değerlendirdiklerini ve edindikleri bilgiler ve yorumlar ışığında alışverişe çıktıklarını gözlemleyen Erdilek ve Baran sitede kendi çocukları için kullandıkları ürünleri değerlendiriyor ve yoruma açıyorlar.

Siteyi kullananlar kolay kullanımı sayesinde çeşitli kategorilerdeki ürünlere hem göz atabiliyor, hem de kendi deneyimlerini paylaşma fırsatını bulabiliyorlar. Ayrıca sitede incelenen ürünler "karşılaştır" butonu sayesinde aynı ekranda benzerleriyle kıyaslanabiliyor. Yeni çıkan ürünleri de değerlendirecek olan site anne-bebek alışverişlerinde bir rehber olarak satış yapan sitelerden ayrılıyor.

Ebeveynlerin ihtiyaç duyacakları alışveriş listelerine " Pratik Listeler" bölümünden bakabilmesi de sitenin bir diğer özelliği. Site; Fırsatlar bölümünde ise markaların ve ürünlerin son kampanyalarını, indirim haberlerini duyuruyor. Ürünlerin yanı sıra Hizmet Önerileri köşesinde ise doğum fotoğrafçıları, butik pastacılar, kurslar, Oyun grupları gibi sayfalar dikkat çekiyor. 

Fikirdenk.com web adresinin yanı sıra, Facebook, Twitter, Pinterest'ten de takip edilebiliyor.

Fikirdenk’e ulaşmak için ;

Bence fikirdenk kısa zamanda ebeveynlerin başucu sitesi olmaya aday.

Tekrar söylüyorum Ahh fikirdenk 10 yıl önce neredeydin ?

Sena ve İrem'e büyük başarılar, güzel günler gelsin diyorum.İş hayatında en önemli şeylerden biri süreklilik. İşbirliklerinin de uzun yıllar sürekliliğini diliyorum.

Haydi fikirdenk kalın...

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı